Siyasi analizin merkezi siyasi kararlardır. Siyasi istikrarın merkezinde kararların kararlılığı, siyasi düzenin merkezinde iktidar ve el değişiminin düzenliliği öne çıkar.

Siyasi analiz, karar ve onun müzakereci-rekabetçi mimarilerine yönelir. Siyasi istikrar; karar ve içeriklerinin stabilitesiyle ilgilenir.

Siyasi karar yerindelik ve etkinlik esaslıdır. İçeriğinde; ağırından hafife tahakküm-yönetim– teknik- stratejik ve günlük hayata dair birçok ilişki ve unsur barındırır.

Siyasi istikrarın ana yönelimi tutarlılık-bütünlük-uyumluluğun ötesindedir: Siyasi sistemin kurucu ve muhafaza edici dinamikleriyle bunların zamanın gereklerine paralelliğinin temininde istikrarın işlevi etkinliği garantilemese de merkezidir.

Siyasi istikrar siyasi sistemin yapısal unsurları ve konumlandığı ortamdan etkilenmektedir. Kimi siyasi sistem bu hususta nispi güçlü, kimi değildir.

İstikrarlı siyasi sistemler salt doğru tayin edilmiş siyasi mimarilendirme ve buna uygun karar içeriklendirmelerine dayalı değildir. Siyasi seçkinler, liderler ve halkın siyasi örgütlenme/organizasyon becerileri de siyasi istikrarı belirler.

Yerindelik ve etkinlik yanında güncellik, ileriye dönüklük, ihtiyaç-çözüm uyumu, bütünleşme bakımından çıkar/duygu paralellikleri siyasi istikrar bakımından şarttır. Aksi halde siyasi istikrar zor, fedakârlık ya da vazgeçmelere dayalıdır.

Siyasi istikrarın analizi iki düzeyde ayrımlanabilir: Yönetim düzleminde, sistem olarak idari bütünün ölçüleri-kapasiteleri önemlidir. Bu düzeyde idari bütünün kurumlaşma kapasiteleri, tarihî tecrübe ve gelenekleri, uygulama düzenlilikleri, askerî, ekonomik, toplumsal v.b. çeşitli baskı karşısında tepki ve yönelimleri kritiktir.

İkinci düzlemde, idari bütünün hitap ettiği alanın büyüklük ve derinlikleri, yönelimleri kritiktir. İdari bütünün hitap ettiği alanın nüfus-coğrafya-gelir düzeyi ve diğer ölçüleri, talep ve beklentilerin yön ve çeşitlilikleri, toplumsal katmanlaşmaların yapı ve işleyişi önem kazanır. “Güven”, “uzlaşma” teknikleri öne çıkar.

Diğer bir görünüm, genel siyasi yapı ve işleyiş ile genel toplumsal yapı ve işleyişin karşılıklı ya da paralel konumlanma ve düzeyleridir. Siyasi istikrarın şartlarından biri; etkin / rasyonel tarzda örgütlenmiş, hacim ve kaynaklar bakımından yeterince desteklenmiş sivil-silahlı bürokratik mekanizmaya sahipliktir. Aynı şekilde siyasi sistemin düzgün ve tutarlı işleyen “siyasi bellek”i de kritik önemdedir.

Siyasi istikrar-etkin hükümet arasındaki bağa dayanarak istikrarı teminen gelişmelere göre esnekleşen ya da katılaşan yapılarla hükümet yetkileri arttırılmakta ya da daraltılabilmektedir. Bu tür gelişmelerde; bütçelerin genişlik ve derinlikleri, parlamenter rejimde hükümet - meclis yetki ve sorumluluk dağılımları, başkanlık rejiminde karşılıklı kontrol ve dengeleme mekanizmaları, mekanizmaların rasyonellik ya da çözüm özellikleri gündeme gelir.

Ekonomik kriz ya da savaş dönemlerinde; parlamenter rejimde meclis ve diğer dengeleyiciler karşısında hükümetin, başkanlık–federal sistemlerde ise devlet başkanı ya da federal devletin federe devletler karşısında kuvvet kazandığı gözlenmektedir. Kısaca siyasi istikrarın diğer bir boyutu siyasi alan ve bürokratik mekanizmaların toplumsal alana göre dinamiğidir.